çocukluk-anılar-şu an

Çocukluğumuz bize anılarımızı mı hatırlatır. Hep iyidir, farklıdır, heyecanlarla doludur değil mi?
Hemen hemen hepimiz hayatımızda en az bir kere keşke yeniden çocuk olsam deriz. Oysa farketmediğimiz şey şudur. Yaşımız kaç olursa olsun yaşamımız o zamanlarda kurulmuştur. Belli bir yaştan sonra ki özellikle 20’li yaşların ortalarından itibaren asıl öğrenme durur. Bunun farkında değilizdir ama aslında çocukken edindiğimiz korkuların, isteklerin,
ezikliklerin veyahut alışkanlıkların üzerine kuruludur hayatlarımız.
Demek istediğim şudur ki kendimizi tanıyıp özgürleşmek istiyorsak çocukluğumuzu karşımıza alıp bugün kişiliğimiz zannettiğimiz özelliklerimizin, alışkanlık ve şablonlarımızın kökenlerini bulup onlara teşekkür ederek yollarımızı ayırmalıyız.
Çocukluğumuzdan değil sakın ha…

monolog / aşk, hücreler ve hayat

aşıksan mı
bu bir hücre meselesi
aklım reddetse, kalbim istemese
hücrelerime işlemiş artık
aşk buna karşılık gelecek kadar güçlü bir kelime değil
bir insandan uzak kalmak dayanılır bişeydir
kendisinden nasıl uzak kalsın insan
bu akıl mantık alacak bişey değil
bu sevgi ile aşkla izah edilecek bişey değil
buna kelime aramaya bile gerek yok
bu hayat meselesi

hayat iki nefes arası zamandır
biri ilk
biri son

arası teferruat

ilk nefesi farketmezsin
son nefes dikilir karşına
ve derki
artık senden vazgeçiyorum

insan bi kere ölür
bedenen
zannederiz ki yaşarken ölmek yoktur

son gördüğüm şeyin
hep onun gözleri olacağını düşünmüşümdür
hala inanıyorum en son onun gözlerini göreceğim

kim bakarsa baksın
onun gözleri ile bakıyor kim bakarsa baksın

merhaba… iyi akşamlar.